Uzm. Dr. Müge Uğurlu

  • TürkçeTürkçe
    • English English
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • The M
  • Sanat Dünyam
  • Blog
  • İletişim
0
08 Kasım 2020 Pazar / Yayınlandığı kategori: Müge Uğurlu Blog

Kardinal Kuşları

Somya, üzerine çıktığımda, bir dağın tepesine çıkmışım hissi yaratacak kadar yüksek gelirdi bana. Atlayınca uçtuğumu zannedecek kadar macera yüklü bir heyacana kapılırdım. Her seferinde düşüp, halının sert dokusuna yapışsam da yılmazdım. Tekrar tırmanır, kollarımı iki çırpmamla uçar uçar sonra yine halıyla bir olurdum.

Çocukluk işte; dünyaya gelişim sırasında bir yanlışlık olduğunu, yeryüzüne değil de gökyüzüne ait olduğumu düşünüyordum. Masum kalbim de daha o zamanlardan, bir şeyi çok ister ve gönülden dilersem olacağına inanıyordu besbelli. O yaşlarda, yüksek yerlerden kanat açma çalışmalarımın bir gün beni defalarca resmettiğim ve resmedeceğim kuşlara götüreceğini nereden bilebilirdim? Ya da deselerdi, resim yaparken hissettiğin duyguyla, uçtuğun zaman hissettiğin şey, gün gelecek aynı olacak. Şaşırır mıydım? Yoksa, uçmayı bırakır hemen resim yapmaya mı başlardım? Bence bunu düşünmenin bir önemi yok. Bugün ne isek, çocukluğumuzda kurduğumuz hayallerden ve o günden bu yana doğru-yanlış yaptığımız seçimlerden ibaretiz. Şimdi ben niye bunu anlattım. Kırmızı kuşları resmetmeye karar verdiğimde her zamanki gibi  araştırma yapmış ve edindiğim bilgiler beni KARDİNAL KUŞLARINA götürmüştü, kardinal kuşları da nedendir bilmem, evimizin oturma odasında bulunan somyaya. Ananemin nakışlı örtüsü serili  somyamız ne de güzeldi.

Uçmayı çağrıştıran yüksek algıladığımız yerler, özgür düşünce ve hareketlerimiz, yaratıcılığa açılan kapılar, bana hep kuşları getiriyor. Onların özelliklerini ve hayata tutunma çabalarını okudukça daha çok sembolik bakıyorum hayata. Sanki kafamda kilitli kalmış onlarca kapı teker teker açılarak, yepyeni deneyimler için bir süre ağırlıyor beni. Manasını yitirmiş durumlar anlam buluyor belleğimde. İşte böylece, kardinal kuşları da hayatıma sembolik anlamlar yükleyerek gelen kuşlardan biri oldu. Bu kırmızı kuşlar isimlerini, Amerika’ya ayak basan Avrupalı yerleşimcilerden almışlar. Kuşların siyah, kırmızı tüyleri yerleşimcilere Roma Katolik Klisesi liderinin cübbesini hatırlatmış da ondan kardinal kuşları denir olmuş. Yani yine bir esinlenme, bir ilham, bir sembolik bakma durumu yok değil ortada.  Peki bu kuşlar ilginç renklerini nereden alıyor sizce?  Araştırmalara göre, kardinal kuşuna kırmızı rengini veren tüylerindeki karotenoid pigmentiymiş ve sadece erkekleri bu koyu, çarpıcı kırmızı renge sahip olabiliyormuş. Bu sizce de enteresan değil mi? Kuşlarda dişisine kur yapmak, dikkati üzerine çekmek  için tüm canlı renkleri giyinen hep erkek kuş oluyor. Ayrıca, orta büyüklükteki bu ötücü kuşlar göç etmediklerinden, yıl boyunca dişi erkek fark etmeksizin birbirlerine seranat yaparken görünebilirlermiş. Romantizmi kuşlardan öğrenecek değiliz demeyin de dinleyin, yuvadaki dişi kuş yemeğe ihtiyacı olduğunda şarkı söylermiş ya da yuva yapmak için elverişli bir yer  ararken müzikal tadında bir film çevirebilirlermiş. Müzikal film demişken, başlarındaki ibikleri, turuncu kısa gagaları ve kızgın bakışlarıyla, bir zamanların John Travolta’sını gözlerimin önüne getiriyorum. Grease filmi hayallerimden kare kare akıyor. Danny araba tepelerinde şarkı söyleyerek Sandy’sine doğru uçuyor, uçuyor ve sonunda Sandy ile kardinal kuşları gibi ömür boyu mutlu ve birlikte yaşıyorlar. Nasıl?

Bakın yine uçtum. Hem de unutulmaz bir müzikalin en güzel sahnesine.

Diğer yazılar

İzim
Dünya Krizantem Günü
Sevdiğinize ölümsüzlüğü götürmek ister miydiniz?

Arama

Son Eklenenler

  • Ben Müge Uğurlu

    Güneş ikizler burcundaki seyrine yeni başlamışk...
  • 14 Şubat

    Bugün sevgi günü. Sevmeyi sevenlerin, sevmeyi b...
  • Sevdiğinize ölümsüzlüğü götürmek ister miydiniz?

    Hacer Hanım elinde iki ada çayı ile odaya girdi...

E-bülten Aboneliği

© 2020 UZM. DR. MÜGE UĞURLU | TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
Tasarım Uygulama SyberiumTechs

  • GET SOCIAL
YUKARI